Yılın gene benim için en güzel dönemi başlamıştır. İstanbul'da kültür sanat adına harika şeyler var Kimi zaman da şaşırtacak kadar iyi projeler gelebiliyor ama İstanbul Film Festivali hem olgusu ile hem de uluslararası başarısı ile hep farklıdır,özeldir. Şehrimizin kültür hatırasıdır.
Festivalin sunduğu bir sürü evrensel yapıtlar sayesinde bende bambaşka perspektif oluşmuştur, daha önce denemediğim ülkelere ait filmleri, bağımsız senaryoları ve çok iyi belgeseller ile özellikle animasyonları keşfettim.
Bağımsız filmlerin de en az bütçesi yüksek Hollywood filmleri kadar etkileyici hatta daha da iyi olabildiklerini gördüm. Özellikle son zamanlardaki Kore, Japon ve bazı Rus filmlerinin Hollywood tarafından yasal izinlerin alınarak Amerikan versiyonlarının çekileceğini sıkça duymaya başlamamız hiç şaşırtıcı değil.
Bu sene 34.kez düzenlenen festival,4 Nisan-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek. Sonuç 62 ülke, 20'nin üzerinde kategori,222 yönetmen ve 204 film. Keşke hepsini izleyebilecek olsak ama genede kendi perspektifimden seçtiklerimi sizlerle paylaşıyor olacağım.
Seçimlerimi yapar iken mümkün olduğunca takip ettiğim,beğendiğim yönetmenlerin filmlerine gala filmlerine,özellikle bağımsız Avrupa filmlerine öncelik verir ve o şekilde bir liste hazırlarım. Gala filmlerinin çoğu festival ertesi vizyona girer o nedenle bilet bulamazsanız hiç üzülmeyin. Bu sene iki adet Gala filmine bilet bulamadım ama vizyonda izleyeceklerimin arasında. Biri Ben Stiller ve Naomi Watts'ın oynadığı While We're Young diğeri ise Joaqin Phoenix'in oynadığı Inherent Vice.
Festivalde Aciman'ın Sanat Güncesi olarak biz aşağıdaki filmleri izliyor olacağız bu sene.
Listemi referans almak isterseniz ne mutlu bana:)
CASANOVA VARIATIONS
Mozartlı Malkovich'li Casanova: Üçü bir arada.
Yönetmen koltuğunda Micheal Sturminger. Malkovich, Casanovayı canlandırıyor. Casanova, ömrünün son günlerinde günlüklerini okuyarak geçmişi yad ediyor.
Filmde hem sahnelenen operaları,hem de Casanova'nın yaşamını geri dönüşlerle, sahte belgesel görüntüleri Mozart'ın "Figaro'nun Düğünü", "Don Giovanni" gibi yapıtların müziği eşliğinde izleyeceksiniz.
'71
1971 yılında Belfast sokaklarında bir ayaklanmayı durdurmak için yapılan harekatta birliği erkenden geri çekilmek zorunda kalınca, deneyimsiz İngiliz askeri Gary yanlışlıkla tek başına geride kalır. Genç askerin Belfast sokaklarından canlı kurtulma çabasını anlatan film çok başarılı.
HAYATIMIN ŞARKISI - LA FAMILLE BELIER
Her sene listeye bir tanede olsa Fransız filmi koymasam olmaz. Gene hem komik hem de temasında müzik olan harika,duygusal ve sıcak bir film var. Baş rolünde O Ses Fransa yarışmacısı 16 yaşındaki Louane Emera var.
Filmin konusu ise şarkı söyleme yeteneğini keşfeden müzik öğretmeninin cesaretlendirmesiyle bir şarkı yarışmasına katılmaya karar veren Paula ve ona bağımlı yaşayan ailesinin komik hikayesi.
KAPLANLAR -TIGERS
Oscarlı yönetmen Danis Tanoviç'in filmi olan Kaplanlar,Pakistan'da büyük bir sağlık skandalını ortaya çıkaran ve bu nedenle çok uluslu dev bir şirkete savaş açan hazır mama satıcısı Ayan'ın gerçek hikayesini anlatıyor.
Sadece Amerikan filmlerinde sınırlı kalan bu tip gerçek senaryoları izlemek çok sevindirici. Dünyada yapılan tüm kötülüklere karşı hala iyi insanlar ve iyi olaylar olabiliyor. İzlemek şart.
B FİLMİ - B MOVIE LUST &SOUND IN WEST BERLIN
Gene çok şaşırtıcı bir belgesel. 1980 dönemi Batı Berlin.
Avrupa'da bir eşi benzeri bulunmayan bir ara bölgede bu bölünmüş şehirde hayatın nasıl geçtiğini anlatıyor.
Çılgın ve yaratıcı.
Punkla başlayıp Aşk Geçidi ile sonlanan 1979-1989 yılları arasına ait görüntüleri bir araya getiren belgesel müzik, sanat, alt kültür, pop kültür ve sanatçılar, işgalciler, hedonistlerle ilgili .
Radarımızda.
GÖNÜLLERİN ŞAMPİYONU- THE DARK HORSE
Gerçek bir hikayeyi anlatan belgesel hakikatten çok dikkatimi çekti. Sadece festival kapsamında izlenecek kalibrede bir film Gönüllerin Şampiyonu.
Atları zaten kim sevmez ki?
Gerçek bir hikaye. Daha doğrusu hayallerin gerçek olması ile ilgili dokunaklı bir hikaye ve çok estetik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder